AHLAKSIZ NAMUSLULAR
Günümüz toplumunda maalesef insanları yanlış değerlerle yargılamak gibi bir hastalık türedi. Ve bu hastalık günden güne kendini çok “namuslu” sayan bireyler arasında yayılmakta. Aslına bakılırsa bu kişilere birey demekte yerinde bir tutum değil. Çünkü birey düşünsel, duygusal niteliklere sahip toplumun içinde kendine yer edinmiş insanlar için yapılmış adlandırmadır. Bu insanlar ise toplumun içinde yer edinmeyi hak edecek konumda değiller henüz.
Kendileri gözlerin görmediği yerlerde her türlü ahlaksızlığı her türlü vicdansızlığı yapan insanlar dışarda gözler önünde özellikle de kadınlara kafayı takmış durumdalar. Bu sözde namus bekçileri kadınların eşarbı, türbanı, eteği, saçı, giyinişi gibi konulara laf atmaktan kendi ahlaki gelişimlerini tamamlayamamışlar. Çünkü onlara göre namus, sözde entelektüellik bu kavramların kadınlarda olup olmadığı ile doğrudan ilişkili.
Ya da olayı farklı bir şekilde ele alırsak insanların arkasından atıp tutmak, hırsızlık, yalanın alasını söylemek, insanlara yapılan vicdansızca hakaretler, şiddetler onların kafasındaki ahlak ve sözde namus kavramıyla bire bir örtüşen şeyler. Çünkü bu beyninin yarısını namus bekçiliği yaparken yitirmiş kişilere göre namus deyince aklına kadın ve onun kıyafeti geliyor. Namusun bahsi geçince en önde flama taşıyan, bu niceliği çok ama niteliğinin esamesi okunmayacak kişilerin ahlak denen olgudan da bihaber olduğu apaçık ortada.
Bu defolu ahlaka sahip beyinler bilmiyorlar ki namus ahlak kavramı ile birlikte şekil bulan ve anlam kazanan bir olgudur.
Toplayacak olursak insanın insan olduğu için değer görmesi gerektiğini bilmeyen muhtemelen de bilemeyecek olan bu kişilere yakışan en güzel isim “AHLAKSIZ NAMUSLULAR” olacaktır. Nitekim onlar namusun kitabını yazmış ahlak dersinden sınıfta kalmışlardır.
Orhan YAVUZ