ANLAMSIZ BİR ANLAM


ANLAMSIZ BİR ANLAM
Yaptığımız her işte, bize yapılan her şeyde bir anlam arıyoruz. Bu iğneyi olmamın anlamı ne, bu kaskı buradan bağlamamın anlamı ne, bineceğim atı tanımamın anlamı ne, gideceğim yerin, dinlediğim müziğin, içtiğim suyun anlamı…
Kimimizi bilinmezlik korkusu sarıyor öğreniyoruz ve rahatlıyoruz, kimimiz araştırmayı seviyoruz sorduğumuz soruya bulduğumuz anlamı da araştırıyoruz sonra devamında bulduğumuzu da sonra yine bulduğumuzu da derken böyle devam ediyoruz sevdiğimiz şeyi yapmaya, kimimizse sadece anlamlandırmayı sevdiğimiz için soruyoruz sorularımızı.
En kötüsü bu galiba gördüğü her uçakla uçacağını, parlayan her yıldıza ulaşacağını sanmak, okuduğu her yazıda kendini aramak ,gittiği her yolun hayallerine çıkacağına anlamlandırmak..
Bir anlam bulma sevdasıdır arayıp buluyoruz her sese, her nefese ,her hayale. Kılıfına uydurmayı da iyi biliyoruz üstelik “Allah vermeyeceğini istetmez” deyip çıkıyoruz işin içinden. Suda bıraktığı izde bir anlam araması zor oluyor insanın ama nasıl oluyorsa ona da buluyor. Gördüğümüz rüyanın anlamını merak ediyoruz hemen bakıyoruz ama hiç düşünmüyoruz ki bir anlamı yok eğer anlamını bulamazsak yazmaya meraklıyız nasılsa yazıyoruz rüyamıza bir anlam “ben çok sevdiğim için öyle gördüm ,ben çok istediğim için öyle gördüm” hele de beğendiysek rüyayı çok temiz! kalpliyizdir hemen çıkar rüyamız ama kötü bir şeyse eğer temiz kalbimizi bozmuyoruz asla çünkü rüyalar tersine çıkar!?!?
Her şeye bir anlam buluyoruz da bir şeye anlam kattığımız yok bu hayatta. Musluğu açmadan kovanın dolmasını, tohumu atmadan fidenin olmasını, okumadan yazmayı, aramadan bulmayı, konuşmadan anlaşmayı bekler gibiyiz. Zeytinburnu sahilinde hiç gelmeyecek bir gemiye el sallar gibiyiz…
SÇG
