KATİL KİM?

Son bir aydır, ki daha önce de vardı fakat bu kadar gündeme oturmamıştı, haberlerde sürekli tecavüz olayları duyuyoruz. Maalesef bir çoğu çocuklara yönelik. Artık haberlere bakamaz olduk. Ne zaman açsak televizyonumuzu veya haber sitelerini, ya kaçırılıp haber alınamayan ya da tecavüze uğrayıp bir köşeye atılmış çocuklar ile ilgili haberleri görüyoruz. Elbet bizim içimiz bile bu kadar parçalanıyorsa, o masum çocukların anne ve babaları kim bilir nasıl bir acı çekiyor? Bunu anlayabilir miyiz? Sanmam. Her ne kadar üzülsek, uykularımız bölünse, gözlerimizden yaşlar da dökülse, o annenin yüreğindeki acıyı anlayamayız.  Sokaklarda idam diye bağırıyoruz, haklı bir tepki olarak. Ki idamın tecavüz olaylarını en az seviyeye indireceğini, belki de bitireceğini düşünüyorum. Ama iş idamla bitmiyor ki. Bu pisliği yapan o vicdansız insanları, ne bu noktaya getirdi bunu araştırıp, sorunu kökünden  halletmeliyiz.

Bizim memleketimizde danaburnu denilen bir böcek türü vardır. Bu böcek çiftçilerimizin özenle ekip, günlerce çapalayıp büyüttüğü sebzeleri kökünden yer. Nasıl mı? Şimdi siz bir domates ekiyorsunuz, etrafındaki yabani otları temizleyip, bir güzel çapalayıp, günlerce suluyorsunuz. Tam domates verme dönemine geliyor, bir sabah bakıyorsunuz ki kurumuş gitmiş. Elinizi dokunur dokunmaz devrilip gidiyor. Ve kök dediğimiz o kısım çoktan yenilmiş, bitirilmiş.

İşte tam böyle biz ne kadar etrafımızda ki yabani o vicdansızları temizlersek temizleyelim, toprağın altında kök yenilip bitiriliyor ve biz bundan bir haber oluyoruz. En son elimize kurumuş bir dal veriliyor, o zaman tepki veriyoruz. Peki kökümüzü sarsan, kemiren nedir? Ne olabilir daha beş altı yaşlarında ki çocuğa tecavüz edecek kadar insaniyeti kaybettirecek şey?  Benim buna cevabım İmandır. Şimdi diyeceksiniz ki, yurtdışını anladım, ama ülkemizde bu pislikleri yapan kişiler müslüman değil mi? Evet Müslüman. Müslüman olmak farklı şey, imanlı olmak başka şey. İman demek, koşulsuz itaat demektir. İtaat Allah ve Resulünedir. Peki son peygamber Hz. Muhammed  sav. ne der? “Ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim” buyurur. Şimdi meseleyi tekrar ele alırsak, tecavüz eden kişiler ya sarhoş  ya psikolojik hasta yada vicdanını kaybetmiş bir varlık (insan demeye dilim varmıyor).  Bunlara bakarsanız İman ile nasıl uyuşmadığını görürsünüz.  Yediğimiz yemeklerin, izlediğimiz dizilerin, baktığımız görüntülerin bilinçaltımıza yerleşerek nelere sebep olduğu apaçık ortadadır. Bu yaratıkları çocuklara tecavüz edecek kadar cani yapacak etken, izledikleri cinsel içerikli videolar veya filmler.  İzlediği o ahlak dışı görüntüler artık onu tatmin etmiyor ve daha farklı şeyler aramaya başlıyor. O günah işleye işleye kalbi kararıp iman nuru gidiyor, ve artık günaha doyumsuz bir nefs meydana geliyor. Başka başka şeylere yönelen bu varlıklar, hayvanlara tecavüz etmekten tut, ensest ilişkilere, çocuk istismar ve tecavüzlerine kadar ulaşıyor ve tamamen insani özelliklerini kaybetmiş bir canlı halini alıyor. Ve maalesef şunu söylemeliyim ki, bu olaylar çok yaşanacak. Çünkü modern çağın getirdiği olumsuzlardan biri de hızlı erişim. Bir insan odasında, evinde okulunda nerede olursa olsun, pornografik görüntülere hemen, çok kolay ulaşıyor. Ve ahlak dediğimiz, İmanın en önemli kalesi olan, İnsanı insan yapan o değer bozuluyor ve çürümeye başlayan vicdan ile beraber belli bir zaman sonra yıkılıyor. Ve şuan kadın- erkek ayrımı yapılmaksızın neredeyse yüzde yetmişlik bir oran bu hastalıkla iç içe. Şimdi soruyorum size, biz bu kadar “modernleşme” adı altında cinselliği ön plana çıkararak, çocuklarımıza “çağ bunu gerektiriyor” diyerek, sınırsız bir teknoloji sunarak, onlara İslamı ve İmanı yaşamadan, sadece anlatarak ahlaktan yoksun yetiştirerek, kadın-erkek ilişkilerinde sınır koymayarak, bu noktaya getiren bizler değil de kim katil?

Emre ÖZCAN