OKUYALIM ARKADAŞLAR
Okuyalım. Bol bol okuyalım arkadaşlar. Okudukça düşüncelerimizin nasıl tekdüzelikten sıyrıldığını nasıl kendisine sonsuz denizler aradağını farkedelim. Düşünerek okuyalım, okuyarak düşünelim ki şu kafatasımızın içindeki biçare beynimizi at gözlüklerinden kurtaralım. Artık alışkanlık haline getirelim okumak eylemini. Yemek yiyelim, uyuyalım, nefes alalım, okuyalım. Zihinlerimizi, fikirlerimizi, düşüncelerimizi kiradan kurtaralım, onların sahibi olalım.
Çok meşhur bir söylem var; “Yüzümüzü batıya dönelim.” diye. Bırakalım yüzümüzü dönecek taraf aramayı. Aklımızı, fikrimizi, beynimizi okumaya çevirelim.Okumak diyorum çünkü sadece kitapta saklı değildir bu gizemli eylem.Gazete, dergi, makale, şiir, roman hatta takvim yaprağı. Evet takvim yaprağı, benim dedem yetmiş yaşında ve hergün takvim yapraklarının arkasındaki yazıları okuyor. Akıllı telefonların içinde kendini kaybetmiş bizlere inat, gözlerini kısarak hergün okuyor o takvim yapraklarını. Artık bizler de okuyalım. Kendimizi karanlıklardan kelimelerin aydınlığına atalım. Satırların arasındaki sonsuz güzelliklere u dönüşü yapalım bir an önce.
Hani Gençlik Marşı’nda diyor ya “YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR” diye. Evet yürüyelim arkadaşlar. Ama önce okuyalım sonra yürüyelim. Önce okuyalım ki yürüdüğümüz yeri, varacağımız limanı bilelim. Yürürken ayağımıza takılacak taşlardan nasıl kurtulacağımızı bilelim. Varacağımız limana hangi denizden gideceğimizi bilelim. Bizi yolumuzdan döndüreceklerle nasıl savaşacağımızı öğrenelim. Okuyalım arkdaşlar, yürüyelim arkadaşlar. Bin okuyalım, bir yürüyelim.
Ve şunu unutmayalım ki okunan her satır cahilliğin karanlığına yakılan yeni bir mum gibidir. Ve bu her bir mum elbet bir gün büyük bir alev olacak ve dört bir yanı bilgisizlikten yok olmaya yüz tutmuş dünyayı kurtaracaktır.
Okumamız, düşünerek okumamız dileğiyle…
Orhan Yavuz
Sadece kitap değil okunacak daha pek çok şey var gerçekten de. Takvim yaprağı da en naif olanı sanırım. Bir tebessüm ettim okuyunca. Ama değerli bulduğum ve küçük gibi gözükse de okumak eyleminin hayatın her türlü içinde olabileceğini de gösteren oldukça güzel bir örnek bence. Çok teşekkür ederim herkes adına bu güzel örnek için 🙂 O güzel dedemizin de ellerinden öperim 🙂 Naçizane ne yazık ki okumak yönünden çok zayıfım. Sözle değil icraatla iyileşecek bir durum her zayıf yönümüz gibi tabi. Dilerim herkes bu yazının başlığından ve yazıdan destek alıp kendinde bir gayret bulur, kendim dahil. Ama okunacak şeyler arasına sadece yazıları, kelimeleri, cümleleri değil tüm hayatı da alabiliriz sanıyorum. Bir insandan bir ağaca kadar görmek dışında bakmak ile, geçip gitmek yerine her şey üzerine değer verip düşünmek ile de bir açıdan okumak eylemi gerçekleştirilebilir diye düşünüyorum. Bu demek değil tabi kitap okumasak da olur o zaman diye. Elbette yazılanları okumak dediğiniz gibi önemli ve oldukça gerekli de. Ben yine naçizane ek olarak hayatın her anında her yerinde düşünmek eylemini, görmek, bakmak, öğrenmek ve okumak eylemini gerçekleştirebiliriz ve gerçekleştirmeliyiz diye bu yazıyı okuyunca aklımda canlanan düşüncelerimi dile getirmek istedim. Hem okumak, hem düşüncelerimizi belirtmek imkanı için tekrardan teşekkür ederim, ederiz. Ellerinize, yüreğinize, kaleminize sağlık..
Değerli yorumlarınız için teşekkür ederiz 🙂