GENÇ İLTER

SAVAŞ VE BARIŞ

17.11.2018
634
SAVAŞ VE BARIŞ
Reklam

Kabil’in çok kıskandığı kardeşi Habil’i öldürmesi günümüze kadar sürecek olan savaşlar silsilesin ilk domino taşı olmuştur. O günden bugüne kadar süregelen kesinliği şüpheli tarih denen tiyatroda sadece ve sadece 236 yıl savaş oyunu oynanmamıştır. Bunun yanında son 300 yılda, insanlar yalnızca 26 gün birbirlerini öldürmemeye tahammül gösterebilmişlerdir. Bu acı gerçeği Kabilin üstüne yıkmak, sadece günümüz politikacılarına yakışacak bir davranış olurdu, onun haricinde bu rakamlar, tüm insanlığın kanla boyalı, yarım kalmış bir portresinin, vahşi bir tezahürü olarak gelecek nesillere tamamlanması için bırakılan bir miras olacak. Çocuklarımız bu portreyi daha fazla boyayacak onların çocukları daha da fazla ve en sonunda resim tamamlandığında geriye sadece, kanlı kadim bir şaheser ve bu şaheserin sergilendiği tıka basa boş salonlar kalacak. Tükeneceğiz, tiyatro bitecek. Gelecek günümüzden daha vahşi olacak. 100 yıl önce 1.Dünya savaşında 9,5 milyon insan 2.Dünya savaşında ise 65 milyon insan ölmüştür. Muhtemel 3.Dünya savaşında nükleer silahlarında kullanacağını varsayarsak rakamlar milyonlarında ötesinde olacak. Peki ne yapılabilir? Cevap çok basit, hiçbir şey. Hiçbir şey yapılamaz, geçmişte peygamberlerin bile savaşları durduramadığını düşünürsek ki bazı peygamberler bizzat savaşa dahi katılmıştır, Hz. Davud, Hz. Musa, Hz. Süleyman gibi, peygamberlerin bile savaştığı bir dünyada ne yazık ki bizim elimizden hiçbir şey gelmeyecek, hem gelse bile şöyle bir paradoks mevcut, savaşların bitmesi için savaşanlarla savaşman gerekecek.

Sonuç sabit, savaş kaçınılmaz bir gerçekliktir, değiştirilemez bir doğa kanunudur. Savaş akyuvarların kanser hücreleri ile kapışmasıdır, savaş köpekten kaçan kedinin fareyi kovalamasıdır, savaş bitmek tükenmek bilmeyen karşıtlıkların yanlış bilinen çözüm yoludur.

Savaş denilince akla sadece kan ve göz yaşı gelse de adı, rengi ve yapısı maskeden maskeye göre değişen iki zıt kutbun bitmek bilmeyen mücadelesi, yer yüzündeki dönemsel beşeriyeti yıksa da buz dağının görünmeyen yüzündeki zamansız köklerimizi de bir o kadar güçlendirmiştir. Modern toplum ve modern bilim, savaşan ırkların birbirlerini yok etmeye çalışmasından doğmuştur. Günümüzde var olan teknolojik yapılardan tıbbi tedavilere, siyasetten bürokrasiye, spordan sanata her şeyin hamurunda savaş vazgeçilmez bir mayadır.

Mesela kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının keşfi 1.Dünya savaşında kullanılan Hardal gazının değiştirilmesi ile olmuştur veya 2.Dünya savaşı en büyük katkısını makroekonomi ve iş idaresine yapmıştır. Savaş sonrasında yıkıma uğramış ülkelerin yarattığı ekonomik mucizelerin altında, savaş sırasında ulaşılan üretim verimliliği, işgücünün maksimum yararlılıkla kullanılması ve otomasyonda kaydedilen gelişmeler yatmaktadır. Soğuk savaşta ise ülkeler aralarında çatışmasalar dahi, yürüttükleri uzay yarışı günümüzde Marsa koloni kurabilir miyiz diye sormamıza olanak sağlamıştır.

Daha geçmişe gidecek olursak, Homeros İlyada ve Odysseia destanında Akhalar ve Troyalıların savaşını anlatılır bunun yanı sıra Gılgamış, Alper Tunga, Şehname, Beowulf ve niceleri içerik bakımından savaşlara çokça yer verir. Savaşlar, bu eserleri topluma kazandırmanın ana unsuru olmuştur. Yazılı ve sözlü edebiyatın yanı sıra tiyatro, müzik, resim ve heykeltıraş geçmiş zamanın sanatçıları tarafından savaşı ve savaşan kahramanları ölümsüzleştirmek için kullanılan bir nevi ayna olmuşlardır. Geçmişte ve günümüzde hasat olarak topladığımız her şey o zamanda dikilen savaş tohumlarının mahsulüdür ve bu mahsulleri afiyetle yemekteyiz.

Savaş iyi veya kötü bir şekilde adını sanını bilmediğimiz bir yerlerde tanımadığımız kişilerce olmaya devam edecek. Barış, silahların gölgesinde, samimiyetsiz patronların imzaladığı antlaşmaların çirkin bir bahanesi olacak. Ne zaman ki karşımızdakine zarar vermenin bize faydası olmadığını anlarız? Ne zaman ki savaşı haksızlığa, adaletsizliğe açarız? İşte o zaman ki anlamsız hayatlarımız bir katre anlam kazanır, işte o zaman ki hayat tiyatrosu sahnelenecek kadar kıymetli olur.

 

Yunus Emre Bilgin

 

Reklam
BİR YORUM YAZIN

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

GENÇ İLTER © Tüm Hakları Saklıdır. - 2021
Tüm haklarımız tarafımızca korunmaktadır. Bu siteden hiçbir yazı veya makale izinsiz kopyalanamaz çoğaltılamaz.