YARIM YAZI
Çevremizdeki hemen herkes müthiş bir koşturmaca içinde herkeste bir karşımdakini nasıl daha fazla acıtırım nasıl daha iyi kazıklarım rekabeti. Kimse kimsenin sadece iyiliğini istemiyor. Kimse kimsenin iyi olmasını da istemiyor. Alkışlanılacak hareketlere ellerimizi bağlıyoruz, konuşulacak yerde susuyoruz, dudaklardan aferin dökmek zor geliyor çoğu zaman, rakibi tebrik etmek zaten artık sadece tarihte. Çıkarları doğrultusunda hareket eden insanlara kızmıyorum bile artık çünkü çok daha ustaları çıktı ki bunu sinsilikleriyle sanki sevgileriymiş gibi sunuyorlar bize, ehh yiyenlere de afiyet olsun!
İçimi bu ve bunun gibileri doldurdukça annelerin bile çocuklarını sevmesi kocaman bir acaba dedirtiyor bana acaba bu sevginin çıkarı ne? Samimi gelmeyen davranışlar, zoraki gülmeler, yalancı kelimeler ve daha neler neler… İnsanları bu kötülüğe iten ney? Gördüğüm yanlışlar karşısında başımı çevirmekten, sakin olmak için susmaktan, aman büyüklük bu sefer de bende kalsınlardan, sukutun altınlığından ben bıktım yanlışı yapanlar bıkmadı. Doyumsuzlar doymadı, doymaz. Kötüler iyi olmadı, olmaz.
Siyah Çekirdekli Güneş