GENÇ İLTER

TÜRKİYE’DE SPOR

06.07.2018
1.991
TÜRKİYE’DE SPOR
Reklam

Türkiye’de spor oldukça popüler olan sosyal ve kültürel açıdan insanların ilgi gösterdiği ciddi bir olgu . Ancak ülkemiz kalabalık genç nüfusuna ve spor endüstrisine yapılan çok ciddi yatırımlara rağmen hâlâ istenilen başarı düzeyine ulaşamamış ve birçok branşta kendisi için bir ekol oluşturamamıştır.

Bu düşünceyi desteklemek amaçlı birkaç istatistikten bahsetmek istiyorum . Amerikalı yüzücü Micheal Phelps ‘in 3 tane Yaz Olimpiyatında kazandığı toplam altın madalya sayısı neredeyse ülkemizin bütün Yaz Olimpiyat oyunlarında kazandığı altın madalya sayısının üçte birinden fazla… Türkiye’de en çok sevilen spor olmasına rağmen futbolda , Dünya kupası organizasyonlarına sadece iki kez katılabilmişiz . Bunun yanında kazandığımız önemli başarılardan sonra da maalesef devamını getiremiyoruz . 2002 Dünya üçüncülüğü sonrası , 2004 Avrupa ve 2006 Dünya kupasına katılamadık mesela … 2008 Avrupa yarı finali de A milli futbol takımımızın son başarısı . Ülkenin en popüler branşındaki bu inişli çıkışlı grafik aslında problemi çok güzel özetliyor. Sistemsizliğin sistem haline gelmesi , sadece günü kurtarma çabaları ve torun sevme çağında olan spor yöneticilerinin vizyon eksiksizliği kalıcı başarının önündeki en büyük engellerden …

Ülkemizin spor sorunlarının en başında ; altyapı eksikliği ve sporcu yetiştirememe sorunu geliyor. Spor federasyonlarının bu konuda ülkemizde yeterince örgütlü faaliyetlerde bulunamaması , özellikle son yıllarda Atletizm branşında karşılaştığımız şekilde Türk sporcu yetiştirmek için uğraşmak yerine başarının devşirme sporcularda aranması ve genel olarak olimpik branşlarda bir ekol oluşturulamaması bu sorunun başlıca sebepleri arasında. Ayrıca futbol için de bir parantez açmak lazım . Ülkemizdeki çok ciddi futbol sevgisi olimpik branşlara çok fazla önem verilmemesinin sebepleri arasında. Ülkemizdeki kulüp başkanlarının futboldaki başarılara göre belirlenmesi de bu durumu kanıtlar nitelikte.

Sporcu yetiştirememekle birlikte özellikle günümüzde kendini göstermiş sayısı az başarılı sporcularımız da maalesef bu başarıyı devam ettirmekte zorlanıyorlar. 2004 Atina Olimpiyatlarında madalya kazanan genç sporcularımızdan ; Boksta Atagün Yalçınkaya’nın , Atletizm çekiç atmada Eşref Apak’ın ve Halterde Taner Sağır’ın adını bu oyunlardan sonra ne yazık ki hiç duymadık. Bunun yanında en son Aslı Çakır Alptekin ve Gamze bulut vakasında gördüğümüz gibi başarı kazanan sporcularımızın bu başarıları ne yazık ki doping skandallarına dönüşebiliyor. Burada da ciddi anlamda bir denetim eksikliği yaşandığı ortada. Son olarak özellikle futbolda yaşanan küfür ve gazeteci dövme skandalları da sporun ruhuna oldukça zarar verirken bu olaylara karışan sporcuların ahlaki seviyelerinde yaşanan bozulma da başka bir sorun olarak göze çarpıyor.

Ülkemizin ; ABD , Rusya ve Çin gibi birçok branşta başarı kazanması , bayrağının dalgalanması ve marşının çalınması için ve sporun ülkemizde kurumsallaşması için çok ciddi yapısal reformlar yapılması gerekiyor. Bunun için ilk yapılması gereken ise ; Spordan anlamayan , hantal ve yabancı dil bilmeyen kadroların liyakat esasına göre genç ve dinamik kadrolar ile değişmesi ve Sporun ülkemizde kurumsallaşmasını sağlamaktır. Aksi takdirde hiçbir çözüm önerisi sağlam bir zemine oturtulamayacağından başarılı olunamayacaktır. Sonrasında Spor kulüplerinin Futbol dışındaki olimpik branşlara yatırımlarının teşviki ve altyapı faaliyetlerin etkin hale getirilmesiyle yavaş yavaş başarı elde edilecektir. Bu konuda altyapı çalışmalarından ve olimpik branşlara verdiği önemden ötürü Fenerbahçe’yi tebrik etmeden geçmek olmaz.

Spor , hem insan psikolojisine ve sağlığına yaptığı katkı hem birleştirici özelliği hem de milli duyguların tatmini noktasında gerçekten çok eğlenceli bir meşgale . Ancak hem bu sorunlar hem de sporda şiddet gibi meseleler dolayısıyla bu eğlencenin tadını tam olarak alamıyoruz. Açıkçası bir Türk vatandaşı olarak , her Olimpiyat öncesi sadece iki üç branşta madalya heyecanı yaşayıp başka ülkelerin zafer hikayelerine şahit olmaktan , Takım sporlarında başta Futbol olmak üzere birçok uluslararası organizasyonda ülkemizi görememekten ve spordan anlamayan spor yöneticilerinden oldukça sıkılmış durumdayım ve umarım Türk sporu bir an önce iyi bir yönetime kavuşur ve bu sorunlar çözülür.

 

Not : Bu yazı vesilesi ile geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Türk tarihinin en büyük sporcusu CEP HERKÜLÜ NAİM SÜLEYMANOĞLU’nu rahmetle anıyor ve yine geçtiğimiz yıl Avrupa şampiyonu olarak bizleri gururlandıran Ampute futbol milli takımımızı gönülden tebrik ediyorum.

 

Reklam
BİR YORUM YAZIN

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

GENÇ İLTER © Tüm Hakları Saklıdır. - 2021
Tüm haklarımız tarafımızca korunmaktadır. Bu siteden hiçbir yazı veya makale izinsiz kopyalanamaz çoğaltılamaz.